25 Mart 2014 Salı

Bir İnsan Kaynakları kabusu ATFETME HATASI


Bir İnsan Kaynakları kabusu ATFETME HATASI

İnsan Kaynaklarının temel işlevlerinden bir tanesi performans kriterleri ve performansın belirlenmesi konusudur. Konusu insan ve değerlendirenin de insan olduğu bir ortam hemen akla bazı soruları getirir.
Değerlendirmenin ölçüleri nelerdir? Değerlendirmelerde subjektiflik kavramı ne kadar vardır?

Özellikle iletişimin sık yaşanmadığı noktalarda bu kaygıların daha fazla arttığını görmek gayet normaldir. İşte İnsan kaynakları personeşli ya da yöneticilerin en çok başını ağrıtan konulardan biri de objektif olabiliyor muyum kaygısıdır. Bu kaygı zaman zaman sürekli bir kemirgen gibi beyinlerini kemirir durur.

Çağımızda tarafsız kalmanı zor ve tarafsız olduğunuzu iddia ettiğinizde bir uzaylı muamelesi gördüğünüzü düşünülürse epey çetrefilli bir konu. Bu yazımızda bunun en sık yaşandığı durumlardan olan atfetme hatası konusuna değineceğiz. 

Öncelikle atfetmenin ne olduğuna bir bakalım. Tanım olarak atfetme '' Sosyal psikolojide insan davranışlarının nedenini bulma olarak adlandırılıyor. Düşünün bu başlı başına zor iken bir de bunu hata yapmadan gerçekleştirmek evet işimiz epey zor.

Maalesef insanlar kişisel ilişkilerden etkileşmeye çok yatkın varlıklar. Okuduğumuz tüm kişisel gelişim kitapları da bu etkileşimi arttırmanın yolunun taktikleriyle dolu. Açıkçası insan kaynaklarının karşısında kendisini etkileme konusunda bilgilerle dolu bir çalışan kitlesi var. İş artık daha da zor.

Atfetme hatası olarak tanımlanan ve bir çalışanın davranışlarından yapılan çıkarımlardan kaynaklanan konu oldukça ciddi bir konu. Bence o kadar ciddi bir konu ki bugün mobbing diye etrafı kasıp kavuran konuya yan etkide de bulunuyor.

Değerlendirme yaparken insan kaynakları personelinin yetileri ve ikna gücünün en üst düzeyde olması gerekiyor. Çünkü insanlar kendileri birini değerlendirirken son derece titiz davrandıklarına inanırken aynı değerleme kendileri için yapıldığında bu titizliği kabul etmezler. İşin esası böyle iken çalışanlara eşit mesafede duran bir insan kaynaklarının başının daha az ağrıyacağı kanaatindeyim.

Atfetme kuramının kurucusu gestalt psikoloğu Fritz Heider kuramı anlatırken özellikle değerlendirme yapılırken davranışın geçtiği ortama gerekli önemin verilmemesinden bahsediyor. Aslında ben bu tarz konuların özellikle iş yerlerinde ıskalandığı kanısındayım. Özellikle liyakattan kopuk tamamen kişisel yakınlıklar üzerine bina edilen yükselmeler düşünüldüğünde insan kaynaklarının daha yetkili ve yönetimleri daha etkileyici bir yapıda olmasının faydası olduğunu düşünüyorum. 


Not: Bu yazıda ( Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisindeki Nihat Erdoğmuş ve Mediha Beyaz'ın Başarı Değerlendirmede Atfetme Hatası Makalesinden yararlanılmıştır. )











21 Mart 2014 Cuma

Twitır Mivitır


Twitır Mivitır

20 Mart 2014 tarihi Türkiye tarihinde önemli günlerden bir tanesi olacak. Dün akşam çağımızın en büyük iletişim aracı olan sosyal medya unsurlarından twitter bizzat yönetenler tarafından erişime engellendi.
Her yapılana alışma yeteneğine sahip günümüz insanı buna da alışır mı dersiniz? Cevap HAYIR

İnsanların iletişim kurma ve düşündüklerini paylaşma hakkının engellenmesi aslında var olan niyetlerin ortaya çıkması ve gerçek yüzlerin görülmesi bakımından bilgiler sundu bizlere. Kendilerini sürekli özgürlükçü tanımlayan unsurların evlerinde çocuklarıyla konuşurken bile uygulayamadıkları bu ilkeye bütün bir ülkenin ikna olmasını düşünmeleri ise ayrı bir skandal


Evet twitter erişime engellendi. Fakat dünya almış başını giderken yöneteni sen olmadığın bir internet dünyasından neyi ne kadar engelleyebilirsin. Bakın insanlar farklı yöntemlerle twitter'a girip kaldıkları yerden devam ettiler. Bizde dünyaya rezil olduğumuzla kaldık.

Yıllardır savunduğum bir fikir var. İnsanlar zaman ilerledikçe daha çağdaş olunacağını ve hakların genişleyeceğine peşinen inanmış durumdalar. Ben bunun çok gerçekçi olmadığını düşünüyorum eğer hakim zihniyetlerde bir sakatlık varsa sizlerin bu nimetlerden yararlanmanız çok zor. Yılların ilerlemesi 2014'ü görmemiz maalesef daha ileri bir toplum olduğumuz anlamına gelmiyor. Biz hala yüz yıl evvel bitirilmiş konuları bütün gün konuşuyorsak bunun adı sadece patinaj yapan bir ülkede yaşamaktır

Aydınlık bir gelecek için sevgilerle